Dokuz Eylül Gazetesi’nin köşe yazarlarından Sayın Hasan Tahsin Kocabaş’ın 2 Nisan 2021 tarihli yazısında derneğimizin ismi yer almıştır. Kendisine teşekkürlerimizi iletiyoruz.
“Yazmayacağımı yazmıştım. Çünkü özellikle İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e kırgınım. Deprem sonrası başlatılan “yıkım ve inşaat” çalışmalarındaki insanlık dışı uygulamaları eleştirdiğim için beni, isim vermeden hem de depremzedelere karşı “konfora düşkün olmakla” itham etti. Vali Bey’in beni araştırdığını sanıyorum. Ben, ne onun tanıdığı “gazetecilere” benzerim ne de kendisi önünde “el pençe” duran “yağcılara!” Yazmayacağımı yazdım, çünkü ciddi tehdit altındaydım. Hafriyatçıların, büyük müteahhit kuyruğu birkaç yerel müteahhidin, hurdacıların, bazı emlakçıların, bu talancılarla, yağmacılarla iş tutan bazı “ev sahibi” ve “apartman yöneticilerinin” aleni tehditlerini aldım. Arada bazı “teklifler de” aldım ama teklif edenler “sonradan İzmirli” olduklarından “sert kayaya” çarptıklarını güç anladılar. Ama deprem sonrası zulüm bitmedi. Depremi en acı yaşayan Bayraklı, sahipsizliğin de “markası” oldu. Vatandaşa, evlerine girme yasağı kondu ama o evlerin yağmalanmasına mâni olunamıyor artık. Tam bir trajedi, tam bir drama döndü Bayraklı’da yaşam. Bayraklı’nın oy verdiği milletvekilleri de “merak etmedi.” Merak edenler de, bir iki kelam edip geçiştirdi. İzmir ve İstanbul basını da vazgeçti takipten. İzmir basını, çok yakından tanıdığı Serhat Bayram kardeşimizi bile aramadı. Evi yıkılmış, bir çaputunu bile alamamış Serhat kardeşim, eşi, iki çocuğu ve bir kedisi ile bugün nasıl yaşıyor merak edilmedi. Depremde evini kaybedenlere reva görülen davranış ve yaklaşımlar akıl alır gibi değil. Evini kaybedenlere boş kâğıtlar imzalatıldı, evleri kaça mâl olacak, nasıl ödeyecekler, ne zaman oturacaklar hâlâ belli değil. Ama lafa gelince her şey mükemmel! Haydi canım siz de! Damdan düşmeyen, damdan düşenin halinden anlamaz. Bayraklı çarşamba gecesi de sallandı, kim duydu peki? Ve bir dernek kuruldu: İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA). Sadece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, derneğe bir ofis vererek el uzattı. Başka? Yok… Bugün Bayraklı Manavkuyu’da İZDEDA sabrı ve dayanışmayı sağlıyor. Birkaç gazeteci dışında duyan da yok, merak eden de. Bugün Bayraklı’da sadece “rant” konuşuluyor. İzmir dışından, Türkiye dışından “herkes” gözünü evlere, dükkânlara dikmiş. Arada bir sağlam binaların fotoğrafları, şüpheli insanlar tarafından çekiliyor. Korku ve endişe, Bayraklı’da sıradanlaştı. Size öyle satırlar yazarım, şaşarsınız. Ara ara yazacağım. İzmir’e yeni girmeye çalışan bir ünlü müteahhitlik şirketinin de maceralarını yazacağım. Ama demedi demeyin, depremde ölen öldü, ölmeyen de maksatlı olarak süründürülüyor!”
Kaynak: https://www.dokuzeylul.com/itirazim-var-bu-zalim-duzene-makale,149533.html