30 Ekim 2020’deki 6,9’luk depremin travmasını atlatamayan İzmirlilerin derdine yeni dertler eklendi. Yıkılan 48 yapı TOKİ tarafından yeniden inşa edilirken, İzmir Milletvekili Atila Sertel, hak sahibi depremzedelerin mağduriyet yaşadığını anlattı.

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, 6,9 büyüklüğündeki İzmir Depremi’nin ardından evleri yıkılan vatandaşların kentsel dönüşüm süreci ile birlikte mağduriyetler yaşadıklarını anlattı. Sertel, TOKİ Başkanı Ömer Bulut ve yardımcılarının da katılımıyla TBMM’de gerçekleştirilen KİT Üst Komisyonu toplantısında konuştu. TOKİ önderliğinde yapılan deprem konutlarını gündeme getiren Atila Sertel, şunları söyledi:

– Vatandaşlarımız canlarını kaybetti, dişinden tırnağından artırarak aldıkları evlerini kaybetti. Eşyaları, anıları moloz yığınları arasında kaybolup gitti. Maddi ve manevi derin yaralar oluştu. Hiçbir vatandaşımız mağdur edilmeyecek denildi ancak atılan yanlış adımlar depremzedeleri bir kez daha mağdur etti. Depremzedeler devletin şefkatli elini hissetmek istiyor. Onlar lütuf değil haklarını istiyor.

DOĞAL AFET VATANDAŞIN SUÇU DEĞİLDİR

Sertel, TOKİ tarafından ücreti karşılığında evleri yeniden inşa edilen vatandaşların karşılaştığı sorunları şöyle anlattı:

– 110-150 metrekare arasında olan daireler 75 – 85 metrekareye düştü. Hangi katta, hangi cephede oturacağınız yine devletin çekeceği kuralara göre belirlenecek. Belediyenin verdiği imar ve devletin zemin etüdü yapıp denetlediği bu binalardan vatandaş kat cephesine göre alın terleriyle aldıkları evleri üzerine hiç hak iddia edemedikleri gibi kendi evlerini tekrar üstelik küçülmüş olarak satın alacaklar. Yani 150 metrekareden 85 metrekareye düşmüş olarak tekrar satın alacaklar.

– Doğal afet vatandaşın suçu değildir. İnsanlar evlatlarına miras, yatırım amaçla ev, konut, dükkân almakla suç işlememiştir. Bu vatandaşlar Türkiye Cumhuriyeti’ne, devletine, belediyesine güvenerek borçlanarak başlarını sokacak bir konut almışlar. Yapılan bu uygulamalarda vatandaşlar suçluluk psikolojisi içerisinde, belirsizlik ve karamsarlık içerisinde bırakılmıştır. Yani ortada psikolojik bir sorun da yaşanmaktadır. Bu vatandaşlar geleceğine endişeyle, korkuyla bakmaktadır.

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel

BİR TARAFTA GÖKDELENLER DİĞER TARAFTA 5 KAT

– İzmir’de deprem anında 7 bina yıkıldı. Sonradan ağır hasarlı olan 41 binanın da eklenmesi ile şu an için yıkılan bina sayısı 48. Deprem öncesi 1+7, 1+8 kat olan binaların 5 kata indirilmesinin vatandaşları mağdur edildi. İzmir’de oturduğum ve o bölgeyi de çok iyi bildiğim için, aslında o bölgede çok yüksek kat yapılmasının çok doğru olmadığını ben de kabul ediyorum. 5 katı kabul ediyorum ama o 5 kat diye verdiğiniz yerin az ötesinde 25 kat, 30 kat, 50 kat, 60 kat civarında ‘İzmir Yeni Kent İmar Planı’ adı altında, bataklık bölgede çok yüksek binalar yükselmiştir.

– O bölgelerin hem deprem kuşağında olması hem de geçmişte sulak ve bataklık alan olması nedeni ile şehircilik açısından da bir katliam yaşanmaktadır ve bu katliam sürmektedir. Ama vatandaşa gelince 5 kata indirdiğiniz yerde 25 katı, 30 katı çok rahatlıkla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar iznini vermiştir, vermektedir ve devam etmektedir. İzmir’e İstanbul’dan gelmiş çok ünlü inşaat firmaları buralarda kenti İstanbul’a benzetmek istemektedir.

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/gokdelene-50-kat-depremzedeye-5-kat-6491099/